Anevrizma, ciddi olduğu kadar, patlayana kadar hasta tarafından pek bir bulgusuna rastlanamayan hastalıktır. Bundan dolayıdır ki hastalar genellikle anevrizmanın patlamasından sonra böyle bir rahatsızlığın olduğunun farkına varmaktadırlar. Çünkü anevrizması olan hastalar da belirtileri pek hissedilmez. Sadece ara ara şiddetli baş ağrısı çekerler. Bunu da çoğu kimse önemsemektedirler. Bundan dolayıdır ki beyin kanaması riski yaş ilerledikçe giderek atmaktadır. Özellikle ülkemizde yüksek tansiyonu olanlarda ve bayanlarda menopozdan sonraki dönemlerde bu hastalık riski yükselmektedir. Bu hastalığın farkına varılması için gerekli tahliller ve tenkitler yapılarak teşhis konulabilir. Anevrizmanın tedavi yöntemleri açık ameliyat ve kapalı ameliyat olmak üzere iki farklı ameliyat yöntemiyle gerçekleşir. Bu ameliyat yöntemleri genellikle uygun görüldüğü takdirde hastanın isteğine göre gerçekleşir. Hasta ister kapalı yaptırabilir, isterse de açık ameliyat gerçekleştirebilir. Açık ameliyat yöntemi; bilindiği üzere beynimizin dış kısmı olan kafa tasından sorunlu olan damarın bölgesinde kafatasından yer açılarak anevrizmanın dış kısmından damarı güçlendirmek ve patlamaması için dış kısmına platin sarmal yerleştirerek patlamasını önlenir. Daha sonra, tekrardan kafasında açılan bu kanal geri yerleştirilerek takılır ve ameliyat gerçekleşmiş olur. Bu ameliyat hastalar tarafından pek tercih edilmemektedirler. Çünkü iyileşme süresi diğerine göre uzun sürebiliyor. Kapalı ameliyat ise; kalp anjiyosu gibi kasıklardan gerçekleşir sorunlu olan damarın iç tarafından platin sarmal yerleştirilir.

Kasıklardan giren cihaz sorunlu damara anevrizmanın olduğu bölgeye kanın akışını engellememek ve patlamasının gerçekleşmemesi için platin sarmal yerleştirilir ve iyileşme süreyi bi ayda sürdüğü için genellikle kapalı tercih edilmektedir. Tabi ki hasarlı olan damarın kapalı ameliyat olmasına olanak var ise gerçekleşir Aksi takdirde açık ameliyat tek gerçekleşir. Bu iki ameliyatta da felç kalma riskleri yüzde yirmide olsa felç kalma gibi durum mevcuttur. Ameliyat esnasında anevrizmanın patlaması gerçekleşebilir. Patlayan bu damarın kafatasının yapısı düşünüldüğünde kapalı bir kutu olduğu için kanın yaptığı basınç ile vücudumuzun herhangi bir yeri felç kalabilir. Çünkü kanın yaptığı basınç beynimizin diğer damarlarının hücre yapılarını yok ederek artık hangi bölgemizin damarına denk gelmiş ise orası felç kalma gibi riski vardır. Ameliyat sonrasında ise hastanın düzen bir şekilde kontrollerine gitmelidir. Unutulmamalıdır ki beyninizde her an için canlı bomba taşıyorsunuz ve sorun her an tekrarlayabilir.

1 Yorum Yapılmış "Beyin Kanaması Sonrası Felç"