Geçici felç, beyin hastalıklarıyla ilişkili bir durumdur. Beynimizdeki damarların hassasiyeti ve inceliği nedeniyle kan akışı sırasında meydana gelen sorunlar, felç geçirme olarak adlandırdığımız rahatsızlığa yol açmaktadır. Beyin, vücudumuza emir-komuta merkezi olarak hizmet veren bir organ olduğundan, kan akışının aksaması felçle sonuçlanabilir. Bu kan akışı sorunları genellikle kan pıhtılarından kaynaklanmaktadır. Pıhtılaşan kanın tıkanması sonucu, hangi organa bağlıysa o bölgede beyinden herhangi bir uyarıcı gelmez ve felç ortaya çıkar. Pıhtının büyüklüğü, bu durumu daha da önemli kılar. Eğer pıhtı küçükse, kendiliğinden küçülerek tıkanan yerde kan akışını yeniden başlatabilir ve felç kendiliğinden geçebilir. Ancak büyük pıhtılar beyin damarlarında tıkanma meydana getirirse, acil tedavi gereklidir. Aksi takdirde, beyindeki damarların ince ve hassas yapısı nedeniyle damar patlaması, yani beyin kanaması riski vardır. Beyin kanaması ölümle veya kalıcı felçle sonuçlanabilir.

Geçirilen felcin kalıcı mı yoksa geçici mi olduğunu kendi başımıza anlamamız mümkün değildir. Felç belirtisi gösteren herhangi bir durumda, vücudumuzun herhangi bir yeri hareket edemiyorsa, kalp krizi geçirme durumunda olduğu gibi acil bir şekilde hastaneye gitmeliyiz. Pıhtılaşan kanın büyüklüğünü kendimiz belirleyemeyeceğimizden, hastanede gerekli tedavilerin yapılması şarttır. Pıhtılaşan kanın dağılması, yani ufalması için bazı tedavi yöntemleri kullanılarak, damar zarar görmeden pıhtının çözülmesi sağlanmalıdır. Felç belirtisi olur olmaz çok acil bir şekilde hastaneye gitmeli ve hastalığı küçümsememeliyiz. Pıhtılaşan kanın damara verdiği zarar maksimum üç saat sonra ciddi zedelenmelere neden olabilir. İlk geçirilen felçte, ilk üç saat içinde yapılan tedavilerde büyük başarı sağlanmıştır.

Geçici felç tedavisinde ilk olarak damardan kan dolaşımını sağlamak ve tıkanıklığı gidermek için damar yoluyla ilaç verilir. Bu ilaç, pıhtılaşan kanın ufalmasını sağlar. Tedavilerde genellikle hızlı bir tepki alınır. Pıhtılaşan ve tıkanan bölgedeki kan akışı yeniden sağlandığında, felç olan bölge de hareket kabiliyetini geri kazanabilir. Bir diğer tedavi yöntemi ise kalp anjiyosunda olduğu gibi tıkanan damarın by-pass yapılarak açılmasıdır. Bu tedavi, ilaç yönteminden sonra uygulanır. İlaç tedavisi etkili olmadığında bu yönteme başvurulur. Yapılan anjiyo sonrasında, ilk olarak tam tepki verilmese de kısa zamanda eski haline dönebilir.

Geçici felç vakaları, erken müdahale ve uygun tedavi yöntemleriyle büyük ölçüde önlenebilir ve tedavi edilebilir. Ancak, bu tür vakaların önlenmesi için yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli sağlık kontrolleri önemlidir. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigaradan kaçınma ve alkol tüketimini sınırlama gibi önlemler, felç riskini azaltabilir. Ayrıca, yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi sağlık sorunlarının kontrol altında tutulması da felç riskini azaltmada etkilidir. Unutulmamalıdır ki, felç belirtileri gösteren herhangi bir durumda zaman kaybetmeden tıbbi yardım almak hayati önem taşır.